Merhaba,
Animasyon ve Görsel Efekt. Mesleğim ile ilgili aklıma ilk gelen, Amiga bilgisayarları üzerinde yaptığım ilk 3D çalışmalar ve o zamanki heyecanım. Aslında ben bu işle uğraşmaya başlayalı 15 yıldan fazla olmuş olsa da (ne yazık ki zaman çok hızlı geçiyor!), heyecanım ve işime karşı olan sevgim hiç azalmadı. Yeni bir projenin verdiği heyecan, bilinmedik bir maceraya atılmanın coşkusu da hiç değişmedi. O coşku ve sevgi beni önce Dreamworks’e Antz ve Shrek’e daha sonra da Pixar’a Finding Nemo, The Incredibles ve Cars filmlerine taşıdı. Doğal olarak bu öncü şirketlerde çalışan ilk Türk olmak beni her zaman gururlandırdı ve benden sonra gelecek olan arkadaşlara da elimden geldiğince yardım etmek açısından sorumlu bir hale getirdi. Pixar’da çalışırken San Francisco’da Academy of Arts Üniversitesinde ‘İleri Görsel Efekt’ derslerini vermeye başladığımda ise ilk aklıma gelen Türkiye’de de bu alanda kendini geliştirmek isteyen insanlara yol çizen, danışabilecekleri bir kurumun olmasının ne kadar faydalı olacağı idi. Ne de olsa ben başladığımda programların ne kullanma kılavuzu, ne okul, ne Internet, ne de Internet’te tutorial diye bir olgu vardı. Her konuyu deneme yanılma ile öğrenmeyi ve ne yazık ki oldukça fazla zaman kaybını kabul etmemiz gerekiyordu. Doğal olarak, aslında hedefe yönelik iyi bir danışmanlık ve seminer programı ile çok daha kısa bir sürede, bizim uzun bir zamanda alabildiğimiz yolun alınması olasıydı. Kişisel veya gruplara danışmanlık yaparken Pixar’da bir iki ayda keşfettiğim yeni metodları ilgili insanlara aktarmam ne yazık ki sadece bir iki hafta sürüyor ve aslında bu durum biraz moral bozucu olsada, hedefe yönelik bilgi birikiminin gücünü açıkça ortaya koyuyordu.
AROG projesi için Türkiye’ye geldiğimde ise ilk gördüğüm bu alanda çalışanların Amerika’daki gibi büyük prodüksiyonlarda çalışma şansları olmadığı için, daha değişik bir düşünce yapısı ve çalışma disiplini ile hareket etmeleri idi. Genelde pek sorgulanmadan herhangi bir ortamdan elde edilen bilgiler, sanki işin son noktası olarak kabul ediliyor, bu nedenle iş kalitesi ve bilgi birikimi yurt dışındaki gelişmelere bağlı kalıyordu. Sonuçta bende kişisel olarak yurtdışından gelen o bilgi birikimine katkıda bulunduğum için, bu durum doğal olarak bana oldukça garip geldi. Dolayısı ile yurt dışındaki gibi ‘tekerleğin nasıl döndüğü’ üzerine kurulu, sorgulayıcı, bilgiyi hep daha ileriye götürmeyi amaçlayan bir danışmanlık kurumuna gereksinim olduğu fikri, AROG projesine başladıktan hemen sonra oluştu.
İşte bu nedenlerle, CAVE bünyesi altında CAMP Görsel Efekt ve Animasyon Merkezini açtık. Amacımız tüm dünyada geçerli olan bir bilgi birikimini ilgili insanlara aktarmak ve onların bizden de ileriye gittiğini görmek. Merkezi açarken ilk düşündüğüm konu, “biz bugün başlasaydık nasıl başlamamız en iyisi olurdu?” sorusuna bir cevap bulmak idi. Sanırım oluşturduğumuz seminer ve danışmanlık programı ile bu soruya iyi bir cevap bulmuş durumdayız. Hedefimiz ilgili insanlara, en yalın bilgiyi, en doğru şekilde, ilerideki işlerini nasıl etkileyeceğini göstererek aktarmak ve bol projeli, paylaşımlı bir sistem ile şimdiden, en önemli konunun birlikte üretmek olduğunu sizlere aşılamak.
Sistemimize katılmanın, sizlere, hem dünya eksenli bir vizyon kazandırmak, hemde sahip olacağınız bilginin nerede, nasıl, neden kullanılabileceği hakkında olmazsa olmaz bir temel birikimi aktarmak açısından yararlı olacağına inancım tam. Emin olabilirsinizki, siz merkezimize bu işi başarma isteği ve azmi ile geldiğinizde, biz de bu isteği ve azmi boşa cıkarmayacak bir program ile sizlere bilgi ve deneyimlerimizi aktarmak konusunda elimizden gelenin en iyisini yapacağız.
Hepinizi aramızda görmek ümidiyle…
Erdem Taylan
Camp Animasyon Görsel Efekt Merkezi